Elektrikli şarj istasyonlarının rekabet hukuku çerçevesinde incelediğimiz bu yazımızda ilk olarak sektörün rekabet hukuku ile ilişkisi özetlenmiştir. Akabinde Türkiye’deki Rekabet Kurulu kararlarında elektrikli şarj istasyonları sektörü incelenmiştir.
A. Elektrikli Şarj İstasyonları ve Rekabet Hukuku
Elektrikli şarj istasyonları pazarı, henüz olgunlaşmamış ancak stratejik önemi yüksek bir sektördür. Zira elektrikli araçlar ve elektrikli şarj istasyonları çift taraflı pazar yapısına sahip olup şarj istasyonlarının artması için araç sayısında da belli bir sayıya ulaşması gerekmektedir. Kritik eşiğe ulaşılamadığı sürece, elektrikli araç sayısının yetersiz olması şarj istasyonlarının âtıl kalmasına ve yeni yatırım yapılmamasına, şarj istasyonlarının yeterince mevcut olmaması ise elektrikli araç edinilmemesine yol açacağı ifade edilmektedir. Çevresel hedeflerin de önemine binaen elektrikli araçlar günden güne hayatımızda daha fazla yer edinmekte olup paralel olarak da elektrikli şarj istasyonları da gün geçtikçe artmaktadır. EPDK tarafından yayımlanan Şubat 2025 Şarj Hizmeti Piyasası Aylık İstatistikleri Raporu verileri incelendiğinde elektrikli araç sayısının yaklaşık 10.000 adet arttığı, Şubat ayında 1.138 yeni şarj noktası açıldığı görülmektedir.2 Hiç şüphe yok ki bu sayıların artmasında karbon emisyonlarını azaltma hedefleri etkili olmakla beraber gelişen teknoloji ve altyapı ağları da rol oynamaktadır.
EPDK tarafından hazırlanan raporda da elektrik dağıtım şebekesinin sürekli genişleyeceği ve bu alana yapılan ve yapılacak yeni yatırımlar ile elektrik şebekesinde trafo kapasite kullanım oranlarının düşük olması gibi hususların da göz önünde bulundurulduğunda ve gerçekleştirilen projeksiyonlar kapsamında şarj istasyonlarından kaynaklı elektrik tüketim ihtiyacı miktarı da değerlendirildiğinde, yakın vadede şarj istasyonları için önemli bir ilave yatırıma gerek kalmaksızın, bu pazarın büyük bir gelişim göstereceği belirtilmiştir.3
Rekabet hukuku, mal ve hizmet piyasalarında serbest rekabetin korunmasını, rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı davranışları yasaklamayı ve piyasa hakimiyetinin kötüye kullanılmasını önlemeyi amaçlayan hukuk dalı olarak tanımlanmakta olup her sektörde olduğu gibi elektrikli şarj sektöründe de hem sektörün gelişmesi hem de sektör içinde faaliyet gösteren ticari işletmeler ve tüketicilerin refahı için rekabet hukuku önem arz etmektedir. Ulusal ve uluslararası düzlemdeki rekabet kurumları da rekabet hukukun uygulayıcıları olup ticari hayatın tekelleşmemesi ve tüketicilerin mağdur olmaması adına önleyici düzenlemelerde bulunulmasında öncü oldukları gibi ceza mekanizmaları da işletmektedirler. Ülkemizde de rekabeti düzenleyici idari kurum Rekabet Kurumu olup sıklıkla verdiği ceza miktarıyla gündeme gelmektedir. Nitekim yakın tarihte de elektrikli şarj istasyonu piyasasına ilişkin bir ceza ile gündeme gelmiş olup aşağıda anlatılacaktır.
Elektrikli şarj istasyonu pazarında rol oynayanlar şarj ağı işletmecileri, elektrik dağıtım şirketleri, otoyol işletmeleri ve şarj istasyonlarını gösteren, rezervasyon sağlayan mobil uygulamalardır. Bu aktörlerin aralarındaki ilişkileri, anlaşmaları rekabet hukukunu yakından ilgilendirmektedir. Bu çerçevede elektrikli şarj istasyonları alanında en sık karşılaşılan rekabetin kötüye kullanma örnekleri üzerinde durmak gerekir. Başlıca kötüye kullanmalar pazar payı anlaşmaları, erişim sınırlanması, münhasırlık, fiyat sabitleme olarak sayılabilir. Tek tek açıklamak gerekirse mobil uygulamaların bazı elektrikli şarj istasyonlarını öne çıkarması, diğerlerini daha az erişilebilir kılması veyahut belli markaların şarj istasyonlarının kurulmasına izin verilmemesi erişim engellerine örnektir. Pazar payı anlaşmaları sadece elektrikli şarj alanında değil birçok sektörde benzer şekilde görünmekte olup rakiplerin belli bölgelerde veya belirli müşteri gruplarında pazar payını paylaşmak üzere anlaşmalarını ifade etmektedir. Bu durum belirli bölgede sadece şarj istasyonu kurulmasını ve tüketicilerin seçeneğinin kısıtlanmasına da sebep olur. Yine fiyat sabitleme de birçok farklı sektörde kendini gösteren rekabet ihlali uygulamalarındandır. Münhasırlık ise bir ürün veya hizmetin belirli bir alanda, belirli bir kişi veya şirket tarafından tek olmasına izin verilmesi olarak ifade edilebilir. ZES kararında münhasırlık olup olmadığı tartışılmıştır.
B. Rekabet Kurulu Kararlar
Rekabet Kurulu tarafından 21.12.2023 tarihli ve 23-60/1159-414 sayılı kararında Trugo Akıllı Şarj Çözümleri ile Shell arasındaki iş birliğine ilişkin muafiyet tanınması talebi incelenmiştir. İncelemede şarj piyasasının gelişmekte olan bir pazar olduğuna ilişkin tespitlerde bulunulmuştur. Dosya kapsamında Türkiye’de kamuya açık elektrikli araç şarj istasyonu işleten beş teşebbüsten bilgi talep edilmiştir. E-Şarj firması 2021 yılı için toplamda 2000 civarında şarj soketinin işletmede olduğu tahmininde bulunmuş ve Avrupa’daki sayıyı düşününce pazarı gelişmekte olarak nitelendirmiştir. ZES Dijital Ticaret A.Ş. tarafından gönderilen cevabi yazıda Türkiye’de elektrikli araç piyasasının henüz emekleme safhasında olduğu, nitekim Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de 2020 yılı içinde satılan elektrikli motora sahip araçların tüm pazara oranının %0,1 olduğu ifade edilmiştir.
Kararda 2023 yılında kamuya açık elektrikli şarj istasyonlarının kurulumu ve işletilmesi pazarında marka bilinirliğinin tüketici nezdinde önemli bir karşılığı bulunmadığından bahsedilmiştir. Bu nedenle şarj ağı işletmecilerinin SHELL bayileri ile münferit olarak anlaşma yapabilecekleri, elektrikli şarj istasyonlarının akaryakıt istasyonları haricinde dinlenme tesisleri, AVM otoparkları vb. birçok alanda kurulabileceği düşünüldüğünde bildirime konu Sözleşme’nin pazar kapama yönünde bir etki oluşturmayacağı değerlendirilmiştir. Nihayetinde elektrikli şarj istasyonu işletme pazarının gelişme seviyesinde olduğu, tarafların Türkiye’deki faaliyetleri göz önünde bulundurulunca ekabeti önemli ölçüde azaltmayacağı kanaatiyle birleşmeye izin verilebileceği ifade edilmiştir.
Rekabet Kurumu tarafından elektrikli şarj piyasasının incelendiği bir diğer soruşturma ise Otoyol İşletme ve Bakım A.Ş. ile ile ZES Dijital Ticaret A.Ş. arasında imzalanan 01.06.2018-02.06.2022 döneminde ZES’e tanınan münhasırlığa ilişkindir. Kararda elektrikli şarj piyasasına ilişkin önemli tespitlerde bulunulmuştur. Shell kararında 2023 yılında 5 adet elektrikli şarj istasyonu şirketinden bahsedilirken ZES kararında 176 şirketin piyasada faaliyet gösterdiğinden bahsedilmektedir. 2023 yılındaki kararda birçok alanda elektrikli şarj istasyonu kurulabileceğinden bahisle Pazar kapama şansının düşük olduğuna yer verilmişken İstanbul-İzmir-O-5 Otoyolu üzerindeki Oksijen hizmet tesislerinde yalnızca ZES markalı şarj istasyonlarının bulunmasının pazara girişi engelleyerek rekabeti sınırladığına karar verilmiştir.
Münhasırlık düzleminde yapılan incelemede; O-5’teki ilk şarj ağı işletmecisi olarak faaliyet gösteren ZES’in, 01.06.2018 tarihinde OİB ile akdettiği sözleşme hükümleri incelendiğinde ZES’e OHT’lerde şarj istasyonu kurmak ve işletmek hususunda beş yıl süre ile münhasırlık tanındığı, ilgili sözleşmenin revize edilmesi amacıyla 02.06.2022 tarihinde akdedilen “Zeyilname No.2” isimli sözleşme (Zeyilname) ile TESLA’nın münhasırlık kurgusunun dışında bırakıldığı, anlaşmanın 01.06.2023 tarihinde kendiliğinden ortadan kalktığı tespit edilmiştir. Yapılan mühasırlık anlaşması dikey anlaşma niteliğindedir. Dikey anlaşmalarda asıl riskin diğer alıcılara pazarın kapatılması olduğu ifade edilerek diğer elektrikli şarj istasyonlarından bilgi toplanılmasına karar verilmiştir. Toplanan bilgilerde bazı şirketler münhasırlık nedeniyle ilgili otoyolda faaliyet gösteremediklerini ifade etmişlerdir. İnceleme sonucunda; ilgili dönemde O-5’in rakip şarj ağı işletmecilerine kapandığı, pazarın henüz oluşum aşamasında O-5 üzerinde beş yıl gibi uzun süreli bir münhasırlık anlaşmasının kurulmasının pazarın gelişimine yönelik olumsuz etkiyi artırdığı ve münhasırlığın O-5 üzerinde yer alan OKSİJEN’lerin neredeyse tamamını kapsadığı tespit edilmiştir.
Rekabet hukukun piyasayı olduğu kadar tüketicileri de koruduğuna ilişkin bir dipnot olarak ZES kararında aynen geçen ifadeye yer vermek isteriz.
“İlaveten belirtmek gerekir ki OİB ile ZES arasında 2018-2023 dönemini kapsayan münhasırlık anlaşmasının O-5 üzerinde seyahat eden elektrikli araç kullanıcılarının şarj hizmetine erişimi ve alternatif şarj ağı işletmecilerinden hizmet alma imkânını kısıtlaması bakımından tüketici zararına neden olabileceği değerlendirilmektedir. Nitekim Kurum kayıtlarına 01.08.2024 tarih ve 54700 sayı ile intikal eden ve Sezen Tuğba KOÇ tarafından yapılan başvuruda özetle; başvuru sahibinin elektrikli araç kullanıcısı olduğu, O-5’te seyahat ettiği sırada elektrikli aracını O-266 Savaştepe OHT’de şarj etmek istediği ancak anılan OHT’de bulunan ZES markalı şarj istasyonun çalışmadığı, alternatif bir şarj işletmecisine ait şarj istasyonu olmaması sebebiyle başvuru sahibinin aracının şarjının biterek yolda mahsur kaldığı ve O-5’te farklı teşebbüslerin faaliyet göstermemesi sebebiyle ZES’in hizmet kalitesini artırma ihtiyacı hissetmediği ve tüketicilerin başka bir işletmeciden hizmet alma özgürlüğünün önüne geçildiği ifade edilmiştir.”
Tüm bu incelemeler, tespitler sonucunda 04.07.2024 tarihli ve 24-28/679-M sayılı kararıyla münhasırlık uygulaması ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine, ZES Dijital Ticaret A.Ş.’ye 6.025.703,83-TL idari para cezası verilmesine karar verilmiştir. Bu kararın elektrikli şarj altyapısının adil ve rekabetçi bir şekilde gelişmesini sağlamak açısından önemli olduğuna yer verilmiştir. Özellikle kamuya açık alanlarda münhasırlık uygulamalarının rekabeti sınırlayıcı etkileri göz önüne alındığında, bu tür müdahaleler diğer teşebbüslerin pazara girişini kolaylaştıracağı yönünde yorumlarda bulunulmuştur.
Görüldüğü üzere yıllar içerisinde değişen koşullar, sektörün gelişmesi gibi etkenler nedeniyle Kurul tarafından karar değiştirilmiştir.
C. Sonuç
Elektrikli şarj istasyonları 2023 yılından bugüne değin dahi birçok gelişme göstermiş olup bu gelişmelere paralel olarak da etkinliği artmıştır. Artan etkinliği nedeniyle rekabet kurumlarının da incelemelerinde yer bulmuştur. İki farklı tarihlerde verilen kararların incelendiği bu çalışma göstermektedir ki kurumun da zamanla elektrikli şarj piyasasına bakışı değişmiş ve her ne kadar şarj istasyonu kurmak için alan çok olsa da bazı kısıtlayıcı koşulların alanları daralttığı dolayısıyla pazarın da bu koşullar göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Kaynakça
2 Şubat 2025.pdf
3 EPDK Raporu, s. 7-8., https://www.epdk.gov.tr/Detay/Icerik/1-4448/enerji-donusum uelektrikli-arac-sarj-agi- altyapis.,